TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to live in: | [fiil] çalıştığı yerde yaşamak |
| to live in sin: | [fiil] evlenmeden birlikte oturmak |
| to live in a houseboat: | [fiil] yüzen evde oturmak |
| to live in pension: | [fiil] emekli hayatı yaşamak |
| to live in a state of subjection: | [fiil] tabi olarak yaşamak |
| to live in peace and plenty: | [fiil] aylak ve lüks hayat yaşamak |
| to live in plenty: | [fiil] bolluk içinde yaşamak |
| to live in a flat: | [fiil] (Br) kendi dairesinde oturmak |
| to live in peace and quiet: | [fiil] rahat huzur içinde yaşamak |
| to live in comfortable circumstances: | [fiil] refah içinde yaşamak |
| to live in furnished apartments: | [fiil] möbleli dairelerde oturmak, möbleli dairede oturmak |