TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to look at: | [fiil] tetkik etmek, muayene etmek, bakmak, seyretmek, yan bakmak |
| to look at sth: | [fiil] bir yere bakmak |
| to look at sth with parted lips: | [fiil] ağızı açık bir şeye bakmak |
| to look at one another like stuck pigs: | [fiil] birbirine şaşkın şaşkın bakmak |
| to look at the battery of the car: | [fiil] bir arabanın aküsünü kontrol etmek |
| to look at the television: | [fiil] televizyon seyretmek |
| to look at sb from the corner of one's eye: | [fiil] birine korkuyla bakmak |
| to look at sb out of the corner of one's eye: | [fiil] yan gözle bakmak |
| to look at sb malignantly: | [fiil] eğri gözle bakmak |
| to look at one another: | [fiil] bakışmak |
| to look at sb's proposal: | [fiil] birinin teklifini incelemek |