TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to mend: | [fiil] onarmak, iyi duruma getirmek, ıslah etmek, yamamak, (sağlık) iyileşmek, düzeltmek, tamir etmek |
| to mend one's fences: | [fiil] (US) komşuluk ilişkilerini düzeltmek, siyasi çıkarlarını savunmak, (US) politik çıkarlarını korumak, komşuluk ilişkilerini düzeltmek |
| to mend invisibly: | [fiil] kumaşı yamamak için örmek |
| to mend matters: | [fiil] durumu düzeltmek |
| to mend one's pace: | [fiil] adımını sıklaştırmak |
| to mend one's ways: | [fiil] durumunu düzeltmek, yola gelmek, nefsini ıslah etmek |
| to mend the fire: | [fiil] ateş karıştırmak |
| to mend a broken window: | [fiil] kırık bir pencereyi onarmak, kırık bir pencereyi tamir etmek |
| to mend one's efforts: | [fiil] çabalarını artırmak |
| to mend one's manners: | [fiil] terbiyesini takınmak |