TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to order: | [fiil] düzenlemek, ısmarlamak, buyurmak, emir vermek, düzene koymak, tanzim etmek, havale etmek, getirtmek, emretmek, dizmek, kumanda etmek, sıralamak |
| to order sth for lunch: | [fiil] öğle yemeği için bir şey ısmarlamak |
| to order the missing volumes of a periodical: | [fiil] bir derginin eksik sayılarını sipariş etmek |
| to order a trial in camera: | [fiil] danışmanın gizli yapılmasını emretmek |
| to order the detention of a ship: | [fiil] bir geminin limanda tutulmasını emretmek |
| to order goods (through a representative): | [fiil] (temsilci aracılığıyla) mal sipariş etmek |
| to order goods through a representative: | [fiil] temsilci aracılığıyla mal sipariş etmek |
| to order damages: | [fiil] tazminata mahkûm etmek |
| to order goods: | [fiil] mal sipariş etmek |
| to order an inquiry: | [fiil] tahkikat emri vermek |
| to order sth from: | [fiil] ısmarlamak |