TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to pick up: | [fiil] kaldırmak, devşirmek |
| to pick up the mistakes in a work: | [fiil] bir eserde hatalar bulmak |
| to pick up a shipwrecked crew: | [fiil] kazazede mürettebatı kurtarmak |
| to pick up enemy planes by search lights: | [fiil] ışıldaklarla düşman uçaklarını tesbit etmek |
| to pick up for a pittance: | [fiil] üç beş kuruş kazanmak |
| to pick up one's litter after a picnic: | [fiil] bir piknikten sonra atılan çöpleri toplamak |
| to pick up flowers: | [fiil] çiçek koparmak |
| to pick up a livelihood: | [fiil] geçimini sağlamak |
| to pick up on sth: | [fiil] bir şeyi telafi etmek |
| to pick up on anchor: | [fiil] demir almak |
| to pick up on the street: | [fiil] sokaktan öğrenmek |