TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to postpone: | [fiil] talik etmek, geri bırakmak, ikinci planda bırakmak, ertelemek, bırakmak, bekletmek, atmak, sallamak, tecil etmek, tehir etmek |
| to postpone a matter for a week: | [fiil] bir sorunu bir hafta ertelemek |
| to postpone a date: | [fiil] bir tarihi ertelemek, bir randevuyu ertelemek, tarihi ertelemek |
| to postpone a term: | [fiil] bir vadeyi uzatmak |
| to postpone a burial: | [fiil] bir defni ertelemek |
| to postpone sth to one's pleasure: | [fiil] bir şeyi dilediği gibi ertelemek |
| to postpone a hearing: | [fiil] bir duruşmayı ertelemek |
| to postpone payment of an amount: | [fiil] bir meblağın ödenmesini ertelemek |
| to postpone a decision: | [fiil] bir kararı ertelemek |
| to postpone a journey: | [fiil] bir yolculuğu ertelemek |
| to postpone a meeting: | [fiil] bir toplantıyı ertelemek |