TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to present: | [fiil] arz etmek, tanıştırmak, huzura çıkarmak, göstermek, bir memuriyet için adını sunmak, (tüfek) nişan almak, ibraz etmek, arzetmek, meydana koymak, sunmak, takdim etmek, takrir etmek |
| to present difficulties: | [fiil] güçlük arzetmek |
| to present some interesting features: | [fiil] bazı ilginç özellikler göstermek |
| to present one's credentialss: | [fiil] itimatnamesini sunmak |
| to present the balance sheet: | [fiil] bilançoyu sunmak, bilanço yu sunmak |
| to present a bill: | [fiil] kanun tasarısını sunmak |
| to present a case: | [fiil] mahkemede davaya çıkmak |
| to present a play: | [fiil] bir oyun temsil etmek |
| to present a plea: | [fiil] bir itirazname sunmak, defiyi savunmak, itirazname sunmak |
| to present again: | [fiil] (çek) yeniden ibraz etmek |
| to present arms: | [fiil] silah ile selam durmak |