TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to read: | [fiil] anlamak, yorumlamak, çıkarmak, anlam vermek, göstermek, kaydetmek, okuyup öğrenmek, okunmak, okumak |
| to read modern languages: | [fiil] çağdaş modern dilleri öğrenmek, çağdaş dilleri öğrenmek |
| to read (the Koran) from beginning to end: | [fiil] hatmetmek |
| to read into a sentence what is not there: | [fiil] bir cümleden olmayan bir anlam çıkarmak |
| to read traffic signs: | [fiil] trafik işaretlerinden anlam çıkarmak |
| to read for the first time: | [fiil] mecliste bir önergeyi ilk kez okumak |
| to read the balance sheet: | [fiil] bilançoyu okumak, bilanço yu okumak |
| to read silently: | [fiil] içinden okumak |
| to read again: | [fiil] bir daha okumak |
| to read aloud: | [fiil] yüksek sesle okumak |
| to read law: | [fiil] hukuk okumak |