TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to reckon: | [fiil] tutmak, addetmek, sunmak, farz etmek, hükmünde tutmak, hesaba katmak, sayı saymak, hesap görmek, (US) tahmin etmek, düşünmek, hesap etmek, saymak, tahmin etmek, tasımlamak, zannetmek |
| to reckon sb the richest man hereabouts: | [fiil] bu yörelerin en zengin kişisi sayılmak |
| to reckon livestock by tale: | [fiil] hayvan sayısı olarak ifade etmek |
| to reckon among the leaders: | [fiil] liderlerden sayılmak |
| to reckon the probable cost: | [fiil] muhtemel giderleri hesaplamak |
| to reckon the probable costs: | [fiil] muhtemel giderleri hesaplamak |
| to reckon on sb's coming: | [fiil] birinin geleceğini hesaba katmak |
| to reckon in: | [fiil] hesaba katmak |
| to reckon the cost of a holiday: | [fiil] bir tatilin kaça çıkacağını hesaplamak |
| to reckon rent in the cost of living: | [fiil] geçim maliyetine kirayı da katmak |
| to reckon the cost of an undertaking: | [fiil] bir girişimin maliyetini hesaplamak |