TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to reestablish: | [fiil] yeniden düzenlemek, yeniden kurmak |
| to reestablish a fund: | [fiil] bir fonu yeniden kurmak |
| to reestablish a firm's credit: | [fiil] bir firmanın itibarını iade etmek |
| to reestablish diplomatic relations: | [fiil] diplomatik ilişkiler kurmak |
| to reestablish one's affairs: | [fiil] işlerini yeniden düzenlemek |
| to reestablish sb in his possession: | [fiil] birine mülkünü iade etmek |
| to reestablish sb in his rights: | [fiil] birine haklarını vermek |
| to reestablish the currency: | [fiil] paraya istikrar sağlamak |
| to reestablish the parity: | [fiil] kuru saptamak |