TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to ride: | [fiil] (gemi) su üstünde gitmek, hüküm sürmek, idare etmek, oturmak, sürmek |
| to ride in public transport: | [fiil] kamu taşıt araçlarıyla yolculuk etmek |
| to ride roughshod: | [fiil] dikkatsizce ilerlemek |
| to ride a bicycle: | [fiil] bisiklete binmek |
| to ride on a motor cycle: | [fiil] motosiklete binmek |
| to ride to work on a streetcar: | [fiil] (US) işe tramvayla gitmek |
| to ride around: | [fiil] (US) araba ile gezmek |
| to ride the goat: | [fiil] (US) gizli bir derneğe yazılmak |
| to ride on a bus: | [fiil] otobüsle gitmek, otobüse binmek |
| to ride out bad times: | [fiil] kötü zamanları atlatmak |
| to ride hell for leather: | [fiil] elinden geldiği kadar çabuk gitmek |