TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to run into: | [fiil] tesadüf etmek, rastgelmek, çarpmak, burun buruna gelmek, bindirmek |
| to run into bush problems: | [fiil] çetrefilli sorunlarla karşılaşmak |
| to run into bushy problems: | [fiil] çetrefilli sorunlarla karşılaşmak |
| to run into thousands: | [fiil] binleri bulmak |
| to run into debt: | [fiil] borca girmek |
| to run into six editions: | [fiil] altı baskı yapmak |
| to run into ten editions: | [fiil] on baskı yapmak |
| to run into trouble: | [fiil] başı belaya girmek |
| to run into marketing headaches: | [fiil] pazarlama güçlükleriyle karşılaşmak |
| to run into five figures: | [fiil] (gelir) beş haneli rakamlara ulaşmak, beş haneli rakamları bulmak |
| to run into a lot of money: | [fiil] çok pahalılaşmak |