TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to scatter: | [fiil] dökmek, dağılmak, dağıtmak, saçıştırmak, saçmak, serpmek, tarumar etmek, yaymak |
| to scatter the crowd: | [fiil] kalabalığı dağıtmak |
| to scatter troops: | [fiil] askeri birlikleri dağıtmak |
| to scatter about the town: | [fiil] (turistler) şehre yayılmak |
| to scatter accusations at large: | [fiil] gelişigüzel suçlamalarda bulunmak |
| to scatter handbills: | [fiil] reklam broşürü dağıtmak |
| to scatter in all directions: | [fiil] dört bir yöne saçılmak |
| to scatter the floor with paper: | [fiil] yere kâğıt saçmak |