TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to scramble: | [fiil] tırmalamak, kapışmak, çırpılmış yumurtayı yağda pişirmek, itişip kakışmak, düşman uçaklarının yolunu kesmek için acele havalanmak, (radyo ya da telefonda) konuşmayı gizli tutmak için sinyali değiştirmek |
| to scramble for: | [fiil] bir şey peşinde olmak, kapışmak |
| to scramble for money: | [fiil] para için boğuşmak |
| to scramble for wealth: | [fiil] servet peşinde koşmak |
| to scramble madly to buy or obtain: | [fiil] kapış kapış kapışmak |
| to scramble up money: | [fiil] para toparlamak, para toplamak |