TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to screen: | [fiil] önüne perde çekmek, korumak, gizlemek, saklamak, perdeye yansıtmak, elemek, kalburdan geçirmek, kalburlamak | |
to screen a refugee: | [fiil] bir sığınmacıyı incelemek | |
to screen sb from suspicion: | [fiil] birini şüphe altından kurtarmak | |
to screen a call: | [fiil] telefon konuşmasını kontrol etmek | |
to screen well: | [fiil] filme elverişli olmak |