TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to seize ...: | [fiil] ...'e vaziyet etmek | |
to seize sth eagerly and then to act to work: | [fiil] yapışmak | |
to seize sth through the court: | [fiil] bir şeye mahkeme marifetiyle haciz koydurmak | |
to seize sth wrongfully: | [fiil] zapt etmek | |
to seize the occasion for: | [fiil] denk gine getirmek | |
to seize the throne: | [fiil] tahtı ele geçirmek | |
to seize the till: | [fiil] kasaya el koymak, kasa hasılatına haczetmek koymak | |
to seize and devour: | [fiil] kapmak | |
to seize for oneself: | [fiil] kabullenmek |