TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to set off: | [fiil] ayrı koymak, etkilemek, yola çıkmak, fitillemek, belirginleştirmek, süslemek, göstermek, çıkmak |
| to set off on a journey round the world: | [fiil] bir dünya yolculuğuna çıkmak |
| to set off a reaction: | [fiil] akis uyandırmak |
| to set off one item against the other: | [fiil] bir muhasebe kalemini bir başkasına mahsup etmek |
| to set off repercussions: | [fiil] yankıları olmak |
| to set off claims: | [fiil] karşılıklı talepleri dengelemek, karşılıklı talep bileri dengelemek |
| to set off a gain against a loss: | [fiil] bir zararı bir kazançla karşılamak, dengelemek, bir zararı bir kazançla telafi etmek |
| to set off a portion of an estate: | [fiil] bir mirasın bir kısmını geri almak |