TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to sow: | [fiil] yaymak, saçmak, ekmek, saçmak | |
to sow one's wild oats: | [fiil] gençlik çılgınlıkları yapmak | |
to sow enmity between (two people: | [fiil] çakıştırmak | |
to sow one's wild cats: | [fiil] gençlikte çılgınlıklar yapmak | |
to sow seed: | [fiil] tohum ekmek | |
to sow discord away: | [fiil] nifak sokmak |