TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to start: | [fiil] yola çıkmak, yola koymak, ürküp sıçramak, dışarı uğramak, gevşemek, gevşetmek, kurmak, hoplamak, harekete geçirmek, harekete geçmek, başlamak, başlatmak, sıçramak |
| to start up: | [fiil] çalıştırmak, birden belirmek |
| to start a car: | [fiil] bir arabanın kontağını açıp çalıştırmak |
| to start a hare: | [fiil] konuşmaya yeni bir yön vermek, bir şeyi oyuna katmak, yeniden başlamak |
| to start a shop: | [fiil] dükkân açmak |
| to start a business on a shoestring: | [fiil] üç beş kuruşla bir işe başlamak |
| to start at intervals of an hour: | [fiil] her yarım saatte bir kalkmak |
| to start hostilities: | [fiil] çarpışmalara başlamak |
| to start talking: | [fiil] çenesi açılmak |
| to start fighting with sb grabbing him by the throat: | [fiil] boğazına sarılmak |
| to start at $ 140 a week: | [fiil] haftada 140 dolarla işe başlamak |