TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to surpass: | [fiil] baskın çıkmak, üstün olmak, faik olmak, geri de bırakmak, geçmek, bastırmak, aşmak, tecavüz etmek | |
to surpass in arguing: | [fiil] ağız açtırmamak | |
to surpass a record: | [fiil] rekor kırmak | |
to surpass one's elder: | [fiil] boynuz kulağı geçmek | |
to surpass sb's expectations: | [fiil] birinin beklentilerini geçmek |