TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to traverse: | [fiil] öne arkaya hareket etmek, mil etrafında dönmek, dikkatle incelemek, karşı gelmek, sağa sola çevirmek, iddiayı reddetmek |
| to traverse a desert: | [fiil] çölü geçmek |
| to traverse a river: | [fiil] (köprü) bir ırmağın karşısına geçmek |
| to traverse an indictment: | [fiil] bir suçlamayı reddetmek |
| to traverse one's heat: | [fiil] (US) devriye koluna çıkmak |
| to traverse sb's plans: | [fiil] birinin planlarını baltalamak |
| to traverse the ocean: | [fiil] okyanusu geçmek |
| to traverse the sky: | [fiil] (ışıldaklar) göğü taramak |