TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to visit: | [fiil] ziyaret etmek, yoklamak, görüşmeye gitmek, resmi ziyaret yapmak, konuk gelmek |
| to visit frequently (a place where one hopes to gain sth: | [fiil] dadanmak |
| to visit sb: | [fiil] birini ziyaret etmek |
| to visit troops: | [fiil] birlikleri teftiş etmek |
| to visit a museum: | [fiil] bir müzeyi ziyaret etmek |
| to visit each other: | [fiil] görüşmek |
| to visit the fair: | [fiil] fuara gitmek |
| to visit with sb: | [fiil] birini ziyaret etmek |
| to visit customers on their home ground: | [fiil] müşterileri kendi yerlerinde ziyaret etmek |
| to visit one's patients: | [fiil] hastalarına viziteye çıkmak, hastalarını ziyarete çıkmak |
| to visit the premises: | [fiil] binayı baştan aşağı taramak |