TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| unlawful: | [sıfat] illegal, kanunsuz, yasadışı, yolsuz, gayri meşru, usulsüz |
| unlawful game: | kanuna aykırı şans oyunu |
| unlawful detention: | kanundışı tutuklama |
| unlawful taking: | kanuna aykırı alınma |
| unlawful killing: | kanuni bir mazerete dayanmayan adam öldürme |
| unlawful building: | kaçak yapı |
| unlawful detainer: | kanundışı tutukluluk, haklı ve hukuki bir nedene dayanarak girilen bir gayri menkulün bu nedenin ortadan kalkmış olmasına karşın tahliye olunmaması ve işgalinin sürdürülmes |
| unlawful detainer (the possession or occupation of some real property by a: | fuzuli işgal |
| unlawful forcible detainer: | kanunsuz zorla hapsedilme |
| unlawful act: | kanuna aykırı davranış, kanunsuz fiil |
| unlawful cohabitation: | [isim] birbirleriyle evli olmayan kişilerin karı koca gibi yaşamaları |