TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
verge: | [isim] sınır, eşik, kenar, piskopos asası, daire, sütun gövdesi | |
verge: | [fiil] sınırında olmak, eşiğinde olmak, çalmak (renk), yaklaşmak, meyletmek | |
verge: | Dairehalka. | |
verge into: | çalmak (renk) | |
verge on: | çalmak (renk), meyletmek, sınırında olmak |