TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| view: | [isim] bakış, görüş, görüş alanı, manzara, panaroma, görünüm, görüntü, beklenti, amaç, fikir, kanı, gösterme, yayınlama |
| view: | [fiil] bakmak, görmek, incelemek, üzerinde düşünmek, seyretmek |
| view menu: | sunus menusu |
| view room inspection: | oda denetimi |
| view finder: | (fotoğrafçılık) vizör |
| view of an inquest: | [isim] jüri üyelerinin olay yerini ziyareti |
| view of life: | hayat görüşü |
| view of a scene of murder: | cinayet sahnesinin manzarası |
| view point: | bakış açısı, mütalaa |
| view camera: | bir stüdyodaki fotoğraf çekmeye yarayan profesyonel kamera |
| view from above: | kuşbakışı |