TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
wool: | yün | |
wool: | [isim] yün, yapağı, bulaşık teli, yün gibi saç, kıvırcık saç | |
wool dyed: | dokunmadan önce boyanmış | |
wool gathering: | hayalci, dalgın, başında kavak yelleri esen | |
wool hall: | yün borsası | |
wool l en: | yünden yapılmış, yünlü, yün | |
wool l ens: | [isim] yünlüler | |
wool l en goods: | [isim] yünlü mallar | |
wool l en draper: | çuhacı, kumaşçı | |
wool l en drapery: | yünlü işi, kumaşçılık, manifaturacılık | |
wool or woollike lining (in garments and footwear: | muflon |