TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
yüksek sesle: | aloud, loud, loudly, out | |
yüksek sesle selamlamak: | [fiil] to call out | |
yüksek sesle müzik çalmak ya da şarkı söylemek: | [fiil] to belt out | |
yüksek sesle çalmak: | blare | |
yüksek sesle gülmek: | cachinnate | |
yüksek sesle konuşmak: | speak up, talk up | |
yüksek sesle okumak: | declaim, spout | |
yüksek sesle ya da çok konuşan kişi: | big-mouth | |
yüksek sesle söylemek: | [fiil] to speak out | |
yüksek sesle okuyan: | reciter |