TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
yüzer: | floating | |
yüzer havuz: | wet dock | |
yüzer iniş pisti: | seadrome | |
yüzer kütüklerden oluşan engel: | boom | |
yüzer vinç: | floating crane | |
yüzer halde: | afloat | |
yüzer halde yük: | cargo afloat | |
yüzer halde gemi: | [isim] derelict ship | |
yüzer halde olmak: | [fiil] to be afloat |