TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| yakında: | nearby |
| yakında: | hard by, ere long, fast by, at hand, incidentally, near, shortly, soon |
| yakında: | round |
| yakında başka bir otel var mı: | Is there another hotel nearby |
| yakında bir metro istasyonu var mı: | Is there a subway station nearby |
| yakında gerçekleşecek ödemelerden ortaya çıkacak yararlar hariç: | ex drawing |
| yakında olacak olan: | upcoming |
| yakında yapılacak sermaye geri ödemesi hariç: | ex repayment |
| yakında ihraç edilecek kapitalizasyon hisseleri hariç: | ex script |
| yakında mirasa konacak olan bir kimseye yüksek faizle borç vermek yoluyla ya da böyle bir kimsenin acemiliğinden ya da ahlâklı davranışından yararlana: | catching bargain |
| yakında vaki olmasından korkulan: | imminent |
| yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç: | ex claim, ex new |
| yakında yer alan olaylar: | [isim] recent events |