TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
yakıt: | combustible, fuel | |
yakıt almak: | bunker, fuel | |
yakıt bölmesi (gemi): | bunker | |
yakıt brülörü: | oil-burner | |
yakıt ikmali yapmak: | refuel | |
yakıt bitirmek: | [fiil] to burn up | |
yakıt kalmadığı için yolda kalmak: | [fiil] to be stranded through lack of fuel | |
yakıt olarak kullanılan sıkıştırılmış kömür tozu: | briquette | |
yakıt tulumbası: | [isim] fuel pump, fuel pum | |
yakıt geri kazanım tesisi: | fuel recycling plant | |
yakıt bedeli: | fuel costs |