TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| yaklaşık: | approximate, approximative, proximate, rough, some |
| yaklaşık: | about, circa, just about, well nigh |
| yaklaşık: | approximate |
| yaklaşık o büyüklükte: | about as big |
| yaklaşık değer: | approximate value |
| yaklaşık dokuz litrelik kuru ölçü: | peck |
| yaklaşık olarak: | almost, approximately, near, as nearly as I can tell, roundly, something like, thereabout, thereabouts |
| yaklaşık hesap: | approximate calculation |
| yaklaşık sonuç: | approximate result |
| yaklaşık tarif: | thumbnail description |
| yaklaşık miktar: | approximate amount, matter |
| yaklaşık olarak aynı yaşta: | contemporary |
| yaklaşık olarak aynı tarihte gerçekleşen: | [sıfat] substantially contemporaneous |