TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
yanından: | by | |
yanından geçip gitmek: | [fiil] to pass by | |
yanından çıkmak: | [fiil] to leave | |
yanından geçmek: | [fiil] to bypass | |
yanından dolanmak: | [fiil] to short circuit | |
yanından bile geçmemiş: | it doesn't have even the slightest connection with it, it doesn't bear even the faintest resemblance to it | |
yanından ayırmamak: | have in constant wear | |
yanından geçerek: | past | |
yanından geçmek: | pass by |