TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| yasa: | act, act of congress, code, enaction, law, regulation, statute |
| yaşa: | hurrah, hurray, hooray, long live, viva, cheers, huzza, whoopee |
| yasa boşluğu: | a loophole in the law |
| yasa değişikliği: | amendment |
| yasa kitabı: | code |
| yasa taslağı: | skeleton law |
| yasa ya da sözleşme gereğince para ya da başka kaynakların kullanımının kısıtlanması: | restricted assets |
| yasa dışı göçmenler: | [isim] illegal immigrants |
| yasa koyucu: | law-maker, legislator |
| yasa koyucuyla ilgili: | legislatorial |
| yasa taslağı sunmak: | [fiil] to introduce a bill |
| yasa dışı bir davranışın daha büyük bir yanlışlığı önlemek amacıyla yapılmış olduğunu gösterme amacını güden hukuktaki bir savunma türü: | necessity defence |