| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| yeni doğmuş: | newborn | |
| yeni doğmuş bebek: | little stranger, neonate | |
| yeni doğmuş çocuk: | newly-born child, newly born child | |
| yeni doğmuş gibi masum: | as innocent as newborn child | |
| yeni doğmuş bebek gibi masum: | as innocent as a new-born child | |
| yeni doğmuş bir çocuğu terk etmek: | [fiil] to abandon a new-born child | |
| yeni doğmuş bir bebeği tehlikeye maruz bırakmak: | [fiil] to expose a newborn child |
[ son aranan 10 kelime: sabahlık | sabık | sabır | sabırsızlıkla | sadomazoşizm | sadık | saflığı bozan şey | sanayi inin yayılması | sanayii gelişimi | yeni doğmuş ]