TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
yenilik: | change, departure, improvement, innovation, neology, newness, novelty, recency, reform | |
yenilik getiren kimse: | avant gardist | |
yenilik getirenler: | avant garde | |
yenilik getirmek: | innovate | |
yenilik korkusu: | misoneism | |
yenilik önyargısı (tüketici anketlerinde yanıtlayıcıların son zamanlarda kullandıkları bir ürünü aşırı beğendiklerini ya da bununla ilgili bilgi sahib: | recency bias | |
yenilik yanlısı: | innovative | |
yenilik çıkaran kimse: | innovator | |
yenilik getiren bir ürün ya da hizmet için riziko sermayesi planı: | innoventure |