TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
yoksulluk: | bareness, calamity, destitution, hardship, misery, need, neediness, pauperism, penury, poorness, poverty, privation; indigence | |
yoksulluk yardımı: | dole | |
yoksulluk nedenlerini ortadan kaldırmak: | [fiil] to remove the causes of poverty | |
yoksulluk yılları: | [isim] lean years | |
yoksulluk çekmek: | [fiil] to be poorly off | |
yoksulluk baskısını tatmış olmak: | [fiil] to know the pressure of poverty |